Kendinizin ve etrafınızdakilerin "melodramlarının" tezahür etmesine izin veriyor musunuz, yoksa enerjinizi önemli olan şeylere mi harcıyorsunuz? 
Bir kurban (yaralı) ve zulmedeni içeren sahneler yaratarak yaraları tezahür ettirmek, her iki alanda da büyük enerji kayıplarına yol açar. 
Sahneler aktif veya pasif olabilir, yaralılara zarar vermeme baskısı ile dolu bir ortam, büyük bir enerji tüketimi için yeterlidir. 
Kendi sürecimde bir şey öğrendiysem, o da çevremdekilerin ateşine gaz eklemeyi bırakmak, birisi yara/travma tezahüründeyken onu sürecini görmesi için yalnız bırakmak ve benden yardım isterse yardımımı almaktır. 
Bu isteğin kırılganlıktan mı, açıklıktan mı yoksa kurtarılma arzusundan mı geldiğini anlayın. 
Melodram bağımlısı çok, çok fazla insan var, bu bağımlılık basından, filmlerden, dizilerden, ucuz kitaplardan besleniyor. 
Kendimizi onların mesajlarından ayıramazsak, çoğu zaman istemeden kendimizi onunla özdeşleştiririz. 
Bugünün mesajı melodram için 0 (SIFIR) tolerans, yalnızca hoşgörü başarısız bir uyum sağlama girişimidir. 
Bizim için önemli olan, dehamızı, (aklımızı) besleyen, varlığımızı besleyen ve etrafımızdakileri ayakta tutan şeylere %100 önem veemek. 
Kendi melodramlarına, kendi yaralarına/travmalarına bağımlı biriysen, seni anlıyorum, kendini "kurtarmazsan" hayatın sana bir kurtuluş sunmasını bekleme. 
Canınızı yakan şeyleri yönetmek mümkün ve bugün sizi üzen şeylerin yarın hayattan keyif almanız için bir sebep olması mümkün. 
Yani kendinize bu şansı vermelisiniz, aksi takdirde kendi kimliğinizin yıkıcı unsurlarıyla bağımlı bir ilişki içinde kalırsınız. 
Bizler, gerçekten iyi ilişkiler istiyor muyuz? Kendinizin ve diğer insanların melodramlarını desteklemeyi bırakın! 
Bu, onları bastırmak anlamına gelmez, bunu yaparsanız, bir noktada "patlarsınız" veya "patlayacaksınız", ancak kendiniz olanın malzemesiyle, yani içinizde olanla çalışmayı öğrenirsiniz. 
Bu nedenle, kaçtığınız şeyin aslında doyuma giden kapı olduğunu keşfetme şansınız yüksektir. 
Eğer ben " melodram ile besleniyorsam" "Evet, elbette, şiddetle hissettiğim ihanet yarasının arkasında bir tatmin olduğunu söyleye biliriz. 

İmkansız görünüyor ama değil, süreç bizi bu tür çıkışlara götürüyor. 
Bu yüzden buna devam etmek önemlidir ve yıllar geçse bile sonuç her hücrede hissedilir. 
Bazı insanlar kendilerine yeterince zaman ayırmaz ve kendi eğitim süreçlerinin  yabancısı olurlar, acılardan kurtulmanın mucizevi yöntemini bulmaya çalışırken, yanlış yönelimler ile gerçekten yaralarını ve travmalarını derinleştirirler.

Yaralar ve travmalar dönüştürülebilir, simya haline getirilebilir, onlardan kurtulamayız, onlar sadece başımıza geldi, biz onları yaşadık. 
Geçmişteki olaylar nedeniyle evrildiler, şimdiki zamana geçmişe göre tepki verirsek geçmişin tutsağıyız değil mi? 
Bu nedenle dehamızla, dahimizle (bilinç ve akıl) ile çalışarak ne yapması gerektiğini bilir, şimdiki zamana uyumlanır, uyarlanır.

İŞLEM İSTEDİĞİ KADAR SÜRER! 

Kendinize yeterince zaman ayırıyor musunuz yoksa "Drama Bağımlısı" olmayı mı tercih edersiniz?

CESARET!!