Gözlemlediğim kadarıyla, iyileşmek için ihtiyacımız olan ana bileşen kabul, başkalarının bize açıklığı, aidiyet duygusu. 
Bunları geliştirmemiz öğretilmediyse, başkalarından alabiliriz, bize örnek olurlar.

Kabullenme hakkında yazarken davranışın kabul edilmesini değil, varlığın kabul edilmesini, benzersizliğinin kabul edilmesini kastediyorum ve açıklık hakkında yazarken herhangi bir biçimdeki açıklığı kastetmiyorum ama bağlantının, duygunun doğal bir sonucu olarak gelen açıklığı kastediyorum. 

İnsanların ne kadar kötüleştiğini fark ediyoruz, etrafındakileri gittikçe daha az kabul ediyorlar, bunu kendileri ve sevdikleri için hastalıktan kaçınmak için yaptıklarına kendilerini kandırıyorlar. 
Farkında olmadan hem kendi vücutlarına hem de ailelerine hastalığın tohumlarını ekerler. Çevremizdekilere kırılganlık, kabullenme, açıklık, olma özgürlüğü sunmazsak, boşuna ilaç vermiş oluruz.

Vücudumuz iyileşme yeteneğine sahiptir, plasebo etkisi bize bunu gösterir, iyileşmeye inanmak önemlidir ve olabilir. 
Aynı fenomen dışarıdan da olabilir, bize inanan insanlar iyileşme sürecimizi destekleyenlerdir.

Bu nedenle, bu dönem için tavsiye, sadece değil, ruhunuzda size açılan, sizi kabul eden insanlar bulun, iyileşme sürecinize destek olanlardır. 
Geri kalanı sana bir iyilik yaptığını düşünüyor ama bu, bunu gerçekten senin için yaptığı anlamına gelmez...