Karalama Defteri

Sorular ve Cevaplar..

Huzur İslamda…

Hadi canım! Hangi İslamda? Neredeki İslamda? Bana insanların huzurlu yaşadığı bir tane İslam beldesi söyler misiniz lütfen?

Madem huzur İslamda.. Müslümanlar neden akın akın hırıstiyan ve ateist memleketlere iltica ediyorlar? Hem de Meriçte, Egede, Ak denizde ölüm pahasına..  Hani huzur İslamdaydı?

Hani Abd, Kanada, Avrupa ve İskandinav ülkeleri gavurdu? Huzur İslamda ise, kuranın ifadesiyle fevc fevc onların İslam ülkelerine göç etmeleri veya İslamı kabul etmeleri  gerekmez miydi..? İslami yaşam endeksi araştırmasında ilk 10 ülke arasında hiçbir İslam ülkesi yok. Neden?

Huzur İslamda öyle mi?

Kendimizi kandırmayalım. İslamda huzur falan yok.

Hiç bir dinde huzur yok.

Daha ilk insan ilk peygamber Adem'in oğulları birbirini boğazlamış. Bütün peygamberlerin yaşadığı dönemlerde savaşlar katliamlar olmuş.

İslam peygamberinin ölümünün ardından daha toprağı çökmeden kendi aile fertleri ile "her biri yıldızlar gibidir" dediği sahabeler birbirleriyle savaşmışlar. Peygamberin rahle-i tedrisindeki insanlar savaş meydanlarında, kuran sayfalarını mızrakların ucuna takarak din kardeşlerini, kendi akrabalarını öldürmüşler. Peygamberin torunlarını boğazlamışlar.

Osmanlı'da padişahlar babalarını kardeşlerini öldürmüş, daha kundaktaki bebekleri bile katletmişler. Sakın bana "efendim dinin selameti, devletin bekası, ulemanın içtihadı" falan filan demeyin. Hiçbir şey insan hayatından daha değerli değildir. Kaldı ki "bir insanı haksız yere öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir"    (Maide 32) ayetini nereye koyacaksınız? Allah bu ayete şerh mi düşmüş "dinin ihyası, devletin bekası ve ulemanın içtihadı hariç" diye?

Sahi hani din insanlara huzur, kardeşlik, sevgi, barış vaad ediyordu? Geçiniz efendim, geçiniz.

Dinlerin hakim olduğu bütün coğrafyalarda savaştan, kandan, gözyaşından, yokluktan, cehaletten, sefaletten başka bir şey var mı Allah aşkına?

Huzur İslamda mıymış?

***

"Şeriat isteriz"..!

Valla ben istemem. Kalsın.  Şimdi hemen hoop "sen şeriat düşmanı mısın" ? dediğinizi duyar gibi oluyorum.

Hee öyleyim..!

Pardon Şeriat ne? Nasıl bir şey? Kuranın emrettiği İslami hayat tarzı mı?

Peki o zaman soralım. Hangi İslam? Kimin İslamı? Eğer son ve hak din olan Allah‘ın dini İslam, O'nun indirdiği kuranın ahkamı yani hükümleri ise, Ehli sünnet ne? Şia ne? Hanefi kim? Şafi kim?

Hambeli kim? Çambeli kim? Nakşi ne? Kadiri ne? Rufai ne? Mevlevi ne? Sahi bunlar ne ve kim bunlar? Ya da Şeriat derken, peygamberin vefatından 150-200 yıl sonra Buhari, Müslim, Tirmizi, Ebu bilmem kim.. vs isimli birileri çıkmış diyar diyar dolaşarak peygamberin sözlerini, eylemlerini duyanlardan görenlerden dinlemiş, derlemiş toplamışlar. Bunu mu kastediyorsunuz? İsmini zikrettiğim zatı muhteremler Kurana ve İslam'a altarnetif bir kitap, bir din oluşturmuşlar. Oluşturmuşlar diyorum. Çünkü kurandaki haramlar bunlara göre helal. Helal olanlar haram. (nasih mensuh, vs..) Kuranda farz olan bunlara göre değil. Farz olmayan şeyler Farz.. Bakınız abdestin farzları.

Ahmete göre 4, Mehmete göre 7, Ali ye göre 10.. Sahi abdestin farzı kaç? Farz Ali'ye Veli'ye göre değişir mi? (Dört mezhepte de farklı)

Size göre şeriat Kuran mı? Kütübü Sitte mi? Mezhep imamlarının içtihatları mı?

İyi düşünün. Çünkü Şeriat dediğiniz hayat tarzında, kuranda olmayan öyle hükümler var ki insan hayatını ilgilendiriyor. Recm gibi. Namaz kılmayanın öldürülmesi gibi. Kundaktaki bebelere nikah kıyılması gibi.. 6 yaşındaki, 9 yaşındaki kızların adet gördü diye evlilik yoluyla ırzına geçilmesi gibi..

Bir daha düşünün. Evet Şeriat hangisi?

Allah‘ın indirdiğini söylediğiniz Kuran mı, yoksa  Ebu bilmem falanın, İbni bilmem filanın anlattığı, Arabın örfü, kültürü ve masalları mı?

Oysa korunan Allah‘ın kitabı kuranda "Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz. (Zuhruf 44) Bu durumda biz hangisine göre yaşayacağız, hangisine uyacağız? Korunan ve Allah tarafından sorguya çekileceğimiz kitap olan kurana mı, korunmayan kul sözü olan kütübü sitteye mi?

Sahi Şeriat hangisi?

Bu arada günümüzde şeriatı savunan insanların yaşadığı hayatsa şeriat, zaten yerin dibine batsın. Parayı bulunca önce karısını değiştiren, havuzlu villalarda lüks ve israf içinde firavun gibi yaşayan, lüks arabalarında Kokain, pardon pudra şekeri çeken insanların yaşadıklarıysa Şeriat, aman kalsın.

İnsanların köleleştirildiği, esir kadın ve erkeklerin köle pazarlarında mal gibi alınıp satıldığı,bedevi Arap kültürünü şeriat kabul etmemizi ve bu şekilde yaşamamızı istemek şizofrenik bir yaklaşımdır.

Tamam bu gelenek İslamdan önce de vardı. Bunu İslam getirmedi ama İslam kaldırmadı da.

Savaş esiri erkeklerin köle, kadınların cariye olarak alınıp satılması, ortak kullanılması hangi insani anlayışla izah edilebilir? İnsanın eşrefi mahlukat olarak yaratıldığını iddia eden bir dinde erkek ve kadını bu kadar değersizleştiren, aşağılayan bir anlayış maalesef asırlardır devam etmiştir.

Bu bedevi Arap geleneğinin ülkemizde daha dün sayılabilecek bir tarihte Büyük Komutan Atatürk tarafından 1923 te kaldırıldığını biliyor muydunuz? Üsküdar'daki köle pazarından bahsediyorum.

Sahi hangi Şeriat?

***

Gurbeçi hezayanları..

Vatan hasretiyle yanıp tutuşan ama dolar ve eurodan bir türlü vazgeçemeyen gurbetçi kardeşlerimiz de ayrı bir alem. Sürekli yaşadıkları ülkelerden şikayetçiler. Özellikle de Avrupadan. (Almanyada yaşadığım için biliyorum)

Almanya bitti, Abd çöktü, ekonomi çok kötü. İnsanlar sokaklarda yatıp kalkıyor. Emekliler işçiler aç. Çöplerden şişe toplayıp geçiniyorlar. Marketlerde raflar boş. Maaşlar çok düşük. Velhasıl Abd ve başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerinde hayat bitik..!

Buna mukabil Türkiye her alanda uçuyor. Ekonomi süper. İşsizlik yok. Hayat standardı yüksek. Yollar köprüler, uzay çalışmaları, yerli ve milli arabalar, uçaklar, traktörler... Sağlık sektöründeki devrim, toplumsal barış huzur vs..

Türkiye‘yi, dünyaya meydan okuyan dindar bir başkan idare ediyor. Ülkeyi idare etmekle kalmıyor aynı zamanda dünya lideri de..

Avrupa bizi kıskanıyor..! "Ulan denyo, niye dönmüyorsun o zaman ülkene? Seni Amerika'da  Avrupa'da, Kanada'da esir mi aldılar? Madem Abd, Avrupa battı bitti, ekonomileri çöktü.. madem Türkiye uçuyor, kaçıyor, hopluyor, zıplıyor.. Hayırdır niye gavur ülkelerinde gurbet yaşıyon mübarek"? diye sorunca da kızıyorlar. Çünkü onlar da biliyor durumun öyle olmadığını.

Sadece Avrupa‘da kazanıp Türkiye‘­de harcamanın, rahatlığını, şımarıklığını ve görgüsüzlüğünü yaşıyor, hariçten gazel okuyorlar.

Gel madem Türkiye‘ye. Burada kazan burada harca aynı lafları o zaman söyle. Hadi bakalım babayiğit gurbetçi kardeşim.Yemezler. Çünkü bugün itibariyle euro ve dolar, TL nin 20 katı. Vatan millet bahane, euro dolar şahane.

Bir de Türkiye‘de asgari ücretle hayatta kalma mücadelesi veren vatandaşlara "nankör" demiyorlar mı, insanın şalterinin atmaması mümkün değil.

Şimdi Huzur İslamda mı..?

Hangi şeriat..?

Hangi vatanseverlik..?

Boş yapmayın lütfen..!

Vicdanınızın sesini  dinleyin.

İnsani değerlere, evrensel hukuka uygun yaşayın. Ahlaklı, doğru, dürüst ve insanca…

Bırakın bizlere din diye anlatılan Emevi anlayışını. Bırakın Arabın örfünü, kültürünü.

Bırakın bedevi cehaletini.

Yoksa 21. Yüzyılda, deve sildiğini için diye koyarlar önünüze, sünnet diye içmek zorunda kalırsınız.

YAŞASIN LAİKLİK YAŞASIN MEDENİYET

YAŞASIN CUMHURİYET YAŞASIN M. K. ATATÜRK

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE