“Ekmek yapmasını bilen, ağaçları seven ve rüzgarı tanıyan şairlere ihtiyacımız var. Büyüme yılından daha fazlası,
dikkat, ilgi yılı olarak kullanabiliriz."

Bugün sorun tam olarak bu: insanlar artık bunu nasıl yapacaklarını bilmiyorlar. 
Artık yapmanın zevkini bilmiyorlar. 
Bir küçük bir araştırma yapın, bir ansiklopediye göz atın, basit bir ekleme yapın? Bunun için hem bilgisayarlar hem de hesap makineleri var. Ama aynı zamanda daha basit şeyler: gerçek bir yemek pişirmek, bahçede bir şeyler yetiştirmek, üzüm toplamak, ateş yakmak, odun kesmek. 
Bugün hazır yiyecekler, süpermarketler, insanın "yaşama çabasını" elinden alan makineler var. 
Ama gerçekten zor muydu?

Birkaç gün önce, küçük bir çiftliği olan bir arkadaşımla birlikteydik ve mevsimin son kabaklarını topladık. 
Burada, bazılarınız burnunu kıvıracak belki. Ancak dışarıda ılık bir güneş vardı ve uzaktan küçük bir nehrin sesi geliyordu. 
Ve biliyor musunuz? O anlarda artık hiçbir şey düşünmüyordum. 
Siyaseti, savaşı, gazeteleri ve onların gereksiz korku tellallığını düşünmedim, iş ve gelecekle ilgili kaygıları, yazmam gereken makaleleri veya düzeltmem gereken metinleri düşünmedim.
Bunların hiçbirini düşünmedim. 
Ve sonsuz huzuru hissettim.

Evet, çünkü makinelerin yorgunluğunuzu aldığı doğru ama dikkatli olmazsanız sizden bir şey daha alacaklar: sizi de alacaklar. Seni gereksiz yapacaklar. 
Bir gün bir düğmeye basmak her şeyin gümüş tepside servis edilmesi için yeterli olacak ama o düğmeye basmak sana bir şeyi kendi ellerinle, sadece kendi ellerinle yapmış olmanın verdiği hazzı, mutluluğu ve memnuniyeti unutturacak. 
Avucunuzun içinde tahtanın, siz yazarken kaleminizin altında hışırdayan kağıt hissi.

İşte bugün size dilediğim şey: yapmaya geri dönmek! Resim yapın, elle yazın, evde bazı küçük projeler yapın, basit, el yapımı, bir şeyler yapmanın basit, zanaatkar zevkinin tadını çıkarın. 
Hepinize sarılıyorum..