Mutlu yılbaşı sevgili dostlar: Herkes gibi olmayın, sessizlikten, yalnızlıktan korkmayın!

Evimin penceresinden gökyüzüne, bulutlara, dağlara bakıyorum. 
Burada o kadar çok huzur var ki, ağaçlardaki yaprakların şıngırtısını zar zor duyabiliyorum. Ve havada özel bir koku var, kar kokusu, bacalardan çıkan ateş kokusu, nehrin yumuşak su kokusu. 
Benim için bu cennet.

Ama tüm bu yerler herkese göre gibi değiller, çoğu gürültüye ihtiyaç duyar, sessizlikten korkar, yalnızlıktan korkar. 

Pekala, bugün bunun gibi pek çok insanın olduğunu düşünmek beni biraz tatsız kıldı, ama eğlencenin bir alışveriş merkezine ya da modaya uygun bir klübe toplanıp tasarım kıyafetlerini sergilemek olduğunu düşünen insanlar, televizyonun ya da bir adamın meşhur sözlerini isteyen insanların olduğunu düşünmek, arzu edilir olmaları, benimle ilgili değil. Gitmeleri söylenen yere giderler. Herkesin yaptığını yapmaktan zevk alırlar. 
Ama kör gibidirler. Artık burunlarını çarpsalar bile güzelliği nasıl tanıyacaklarını bilmiyorlar.

Ve biliyor musun? Keşke bugün burada benimle olsaydın, seni ormana götürüp sessizliğin harika sesini, etrafta kimse yokken hissettiğin o huzur duygusunu, kornalar, televizyonlar, sinir bozucu konuşmalar yokken; Şafağın ilk ışıklarında gökkuşağı gibi parıldayan taşlığı, gösterebilirdim. Ve bombeli, kocaman bir dilim sıcacık meyveli turta eşliğinde, "dünyanın kalabalığından ve yaygarasından" uzakta arkadaşlığınla sohbet etmenin keyfini paylaşırdık. Ama nerede olursan ol, doğanın bize verdiği güzelliğin, tenha şeylerin güzelliğinin, basit şeylerin sıcaklığının tadını çıkarmanı dilerim: bir kadeh şarap, arkadaşlarla sohbet. 
Mutlu ol. 
Hepinizi kucaklıyorum!