Hakkı Emanet, Beykoz'un en önemli siyasi ve toplumsal figürlerinden birisidir. Meclis Üyesi olduğu yıllarda kendisinden randevu alarak, bir röportaj gerçekleştirdim. Beykoz Zabıta Amiri olarak nam salmış bir kişiydi ve CHP'den Meclis Üyesi seçilmişti. Röportaj bittikten sonra hemen ofise gelip yazdım ancak sonuna da Hakkı Emanet için bir sürpriz hazırlayarak tamamladım: Kendisiyle çalışan tüm Beykoz Belediyesi eski Başkanlarını arayarak, görüşlerini aldım: Ali Zengin'den Alaattin Köseler'e Şevket Arıkan'dan Muharrem Ergül'e kadar aradım: Hakkı Baba ile ilgili düşüncelerini sordum. Hepsi de çok güzel düşünceler paylaştılar. Son olarak da Sevgili merhum Başkan Yücel Çelikbilek'i aradım. Şöyle demişti:
"... bizim düşüncemize yakın bir insandı. Nasıl oldu da CHP'ye gitti anlamadım; hâlâ daha çözemedim."
Beykoz'un 7. Dönem Meclisi'ydi bu röportaj yaptığım zamanlar... Efsane Meclis Üyeleri ve efsane Başkan... Bir daha asla Beykoz'un nasibi olamayacak bir dönem...
Neden bu kadar rahat söylemişti Yücel Çelikbilek? Çünkü gerçekten de AKP ile CHP arasında fark yoktu o zamanlar... Yani bu "O zamanlar" dediğim de 40 yıl öncesi değil ha, 5 yıl öncesi...
Sadece 5 yılda Beykoz ne kadar değişti, görün istiyorum...
Beykoz Belediye Meclisi'nin AKP'li bir Meclis Üyesi, İBB seçimlerinde hızını alamadı, Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu için "İmamın oğlu" dedi.
Acaba Yücel Çelikbilek Belediye Başkanı olsa böyle bir şey diyebilir miydi?
Gerçi şunu da sormak lâzım: Yücel Çelikbilek Belediye Başkanı olsa, Meclis'e girebilir miydi?
Sanmam...
Şimdi?
Şimdi de CHP'li bir Meclis Üyesi, zamanında kendisi için Beykoz'da sokak sokak dolaştığı ve İstanbul'da parti içi seçimlerde en çok oyu almış olan İstanbul Milletvekili Onursal Adıgüzel'e sosyal medya hesabından şöyle seslendi:
"Onursal Başkan, Beykoz'un PM'sini kaça sattınız? Beykoz'u siz mi dizayn edeceksiniz?"
Aslında iki Meclis Üyesi'ni ve söylemlerini bir noktada buruşturursak, şunu söylemek zor değil:
"Ülkede herkes işin kolayına kaçıyor ve AKP'yi eleştirip hedef tahtası olmaktansa, CHP'ye sallayıp, yaptığı yanına kâr kalıyor"
Böyle oldu artık çünkü... AKP'lisi de CHP'lisi de "Erdoğan korkusu" dolayısıyla işin kolayına kaçıp, CHP'ye yükleniyor.
Kemal Kılıçdaroğlu'na yumruk atmanın bile serbest (!) olduğu bir memlekette, İmamoğlu kim, Onursal Adıgüzel kim; değil mi?
Benim içimi acıtan ise şu:
Gerçekten AKP'li mi CHP'li mi anlayamadığımız dönemleri özledim... O kaliteli insanları ve kaliteli yorumlarını özledim.
Ben bir Beykozlu olarak, böylesi bir seviyesizliğe ve seviyesiz insanların işgal ettiği bir Meclis'e itiraz ediyorum.
Beykoz'da yaşayan 250 bin insanın da bu seviyesizlik ve bayağılığa lâyık olmadığına inanıyorum:
Bilin istedim...