Merhaba sevgili okur! Bundan sonra bu köşede buluşacağız seninle!

Bilmem hangi nedenlerle yazılarımın geri çevrilmeyeceğini düşündüğüm için bu köşeye geldim; beni buradan takibe al lütfen! Yerel ve ulusal çapta ne ilişiyorsa gözüme, ne dokunuyorsa ruhuma paylaşacağım seninle! Seninle paylaşmamın mümkün olamadığı eski bir yazımı sunuyorum dikkatine! Sevgiyle kal!

GEÇÇEK GEÇÇEK

Geççek… İnsanları camiyle kandırma dönemi bitçek… Cami, süngü olmaktan çıkçak. 

Geççek… Kadınları aşağılayıcı ifadeler son bulcak. Yok sokakta gülme, yok makyaj yaparsan kaportasın, yok senin yerin evin, diyemiycek kimse…

Geççek… Siyaset düştüğü pislik çukurundan çıkçak. Yönetenine de, memuruna da, eski deyimiyle, “devlet adamı” ağırlığı gelcek. 

Geççek… Bu ülkenin vatandaşlığı öyle kolay kolay verilmiycek. Toprağı öyle kolay satılmıycak… Millilik sözde değil, hakikatte olcak. 

Geççek… -Zamanında acı çektirmiş olanlar da dersini almış ve bu tutumun neye mâl olduğunu iyice anlamıştır artık- başörtüsü meta olarak kullanılmıycak…

Geççek… Siyasetçi artık “kandırıldık” diyemiycek. Bunu demek, suç sayılcak…

Geççek… Belediyeler belli vakıflar için açmıycak musluklarını…

Geççek… Torpille yurt dışında okumaya gönderilmiycek, çalışmadığı halde çalışıyor gibi gösterilmiycek hiç kimse…

Geççek… Siyasetçiler bundan böyle kendileri için çizilen karikatürlere gülcekler… 

Geççek… Her sabah sapsalak açıklamalara uyanmayacağız. Bugün kim ne saçmalık yumurtlayacak endişesiyle başlamıycaz güne…

Geççek… Levent Kırcavari skeçlere özlem bitcek… 

Geççek… Milletin anasına, danasına küfredemiycek kimse; kimse vatandaş tekmeleyemiycek. 

Geççek… Siyasetteki çirkef son bulcak. Siyaset aydınlanınca, bu ışık toplumun her kesimine yayılcak! Televizyondaki saçma sapan tartışma programları, dediğini kulağı duymaz cühela enkırman bozuntuları son bulcak… Sokaktaki vatandaşın asabiyeti azalcak… 

Geççek… Takım elbise giyen, kravat takan herkes “adam” sayılmıycak. Hele ki hâkim karşısında, asla…

Geççek… Ne çalışanı ne de emeklisi asgari ücretin altında maaş alcak… Ve asgari ücret de “insanca” olcak. 

Geççek… Gençlerin, kalifiye elemanların hayali olmayacak yurt dışında yaşamak. Vatanda kalmak cazip hale gelcek… Ama illa ki çıkmak isteyen de “eyvah, 1 TL eşittir 30 küsur Euro” demiycek.

Geççek… Vatandaşın yiyemediğini gelip de Bulgar yiyemiycek.

Geççek… Onun bunun yurtlarına mahkûm edilmiycek çocuklar ve geçilmiycek ırzlarına ne fikren ne bedenen. 

Geççek… Üreten bir toplum olcaz yeniden. Büyükşehirler şişirilmiycek, köyler cazip hale getirilcek. Üretmek, ödüllendirilcek… Toprak üstüne beton diken müteahhit değil, toprağı yeşillendiren üretici kazancak.

Geççek… Kul hakkına riayet eden, ahlâk sahibi, hakiki dindarlar saygı görecek; riyakârlar, yobazlar, fitnebazlar görmezden gelincek… 

Geççek… Vatandaş para biriktirebilecek, kredi kartı borcuna çalışmıycak…

Geççek… IMF’ye borcu sildik diye övünürken, kalmıycaz Katar’dan gebe. 

Geççek… Ülkemizde projesi reddedilen ama yurt dışında bilim ödülü kazanan gençlerimiz olmıycak artık. Biz ödüllendircez parlak gençlerimizi, sonra da dünya.

Geççek… Cumhuriyet’in kıymeti daha da anlaşılcak; ona dört elle sarılıncak. 

Geççek… Allah ile kandırma dönemi bitcek. 

Geççek… Ülke siyasi tarihinin en dip, en yerde sürünen dönemi kapancak. 

Geççek… Zira yeter bu kadar tiksinti, bu kadar mide bulantısı…

Geççek geççek… Neler geçmedi ki! Bu da geççek. Sultan Süleyman’a kalmadı bu dünya… Kimseye kalmıycak. 

Geççek… Peki çok mükemmeli mi gelcek? Yok canım, nerde? En dincisinden en solcusuna fıtratımız bozuk bi kere! Ama bundan da rezili olmaz be!

Şimdi, açın Tarkan’ın son single’ını… Bu şarkıyı pandemi için yazdığı söyleniyor. Bilemem! Ne demişler, anlatmak istediğin karşıdakinin anladığı kadardır. Ben bu şarkıyı böyle anladım vesselam.

Geççek Geççek,

Geldiği gibi gitçek,

Her şeyin sonu var,

Bu çile de bitcek,

Oh oh! Şıngırdatıp oynuycaz o zaman,

O çiçekten günler çok yakında,

Hadi yeter artık fena bunaldık,

Düş babam artık! Düş yakamızdan.