Birinci Dünya Savaşı sonlarıydı. İstiklal Marşı şairi Mehmet Akif Ersoy Viyana’da bir otelde kalırken halkın sokaklarda sevinç gösterisi yaptığını görünce, hemen odasından çıkıp bir Almana, ne olduğunu sordu.
Alman: İngilizler Kudüs’e girdi, onun için sevindiklerini söyleyince, aldığı cevapla dehşete düştü. Kudüs Osmanlı toprağıydı ve Almanlar bizim müttefikimiz, İngilizler ise düşmanımızdı.
İşte Türklere tarih boyunca nasıl bakıldığını anlatan bu anekdot, Türk diplomasisinin nasıl inkişaf etmesi gerektiğinin en güzel örneğidir. Türk-İslam dünyası bir hareket etme ruhu kazanmadığı süre çile ve zulümden de uzak olmayacaktır. Fırat’ın doğusuna yapılan operasyonu bütün dünyanın desteklemesi gerekirken karşımızda durmalarının sebebi hep Türk ve İslam düşmanlığından kaynaklanmaktadır.
Suriye’de rejimin zaafa düşmesiyle birlikte hakimiyeti güçlenen terör odakları pkk, ypg ve pyd, deaş gibi örgütler halka büyük ölçüde zarar verince, göç hadisesi yaşandı. Yaklaşık dört milyonu Türkiye olmak üzere onbeş milyon Suriye vatandaşı ülkesini ter ketti. Hazırlıksız ve kontrolsüz bu göç hareketi ister istemez bütün ülkelerin ekonomik ve demografik yapısını olumsuz bir şekilde etkilerken, en büyük zararıda ülkemiz gördü.
Türkiye hem göç hadisesini önlemek hemde sınırımızı başta pkk olmak üzere terör örgütlerinden korumak amacıyla, oluşturacağı güvenli bölge için başlattığı bu operasyon en az bizim kadar da Avrupa, Amerika ve Rusya’nın da işine gelmesine rağmen, başta Arap ülkeleri ve maalesef Filistin dahil operasyonun karşısında durmuşlardır. Türkiye’nin bu haklı davasında yine düşmanca tavırlarla, tarihteki kara lekelerine biri daha eklenmiştir.
Doğu Türkistan’da Çin zulmüne kayıtsız kalan dünyadan zaten farklı bir tepki beklemek akıl dışıdır. Amacı sadece inancını yaşamak olan Uygur Türkleri, sırf Müslüman diye insanlık dışı muameleye tabi tutulmakta, dünya seyretmektedir. Amerika ve Avrupa en büyük ekonomik rakipleri olan Çin’e ses çıkarmamakta iken İslam dünyasıda, zulüm görenin Türk olmasından dolayı gerekli tepkiyi vermemektedir.
Dünyada zulüm gören bütün insanlık Türklerin meselesi olmuştur ve olmaya da devam edecektir. Bu sebeple Fırat’ın doğusuna gerçekleştirdiğimiz bu harekat sebebiyle, kahraman ordumuza cesaret, Yüce Türk milletine metanet dilerken, şehitlerimize rahmet diliyor ruhları şad mekanları cennet olsun diyorum.