1 Eylül 2022 tarihinde, açıklaması ve izahatı yapılmayan kentsel dönüşüm projesi için imza vermeyen halkın, evlerinden zorla çıkarılmalarının üzerinden 5 ay geçti. Peki bu 5 ay boyunca neler yaşandı. 

Kış ayının ortasında ve pandemi döneminde 15 gün süreli tahliye tebligatlarının gönderildiği tarihten, zorla tahliye ve yıkım gerçekleşene kadar 100’ün üzerinde dava açıldı. Bu davalarda son durum nedir? Bu aşamaya kadar Belediyenin kazandığı dava sayısı “0” (sıfır). Evet yanlış okumadınız, şu ana kadar Belediyenin haklı görüldüğü hiçbir dava olmadı. 

Peki insanlar 5.000 kişilik polis gücü ile gece baskınları ve koç başlarının kapıları kırması suretiyle EVLERİNDEN neden atıldı? 

Açılan davaların içeriklerine baktığımızda bunlardan birinin “Rezerv Yapı Alanı Özel İmar Planı İptal Davası” diğerlerinin ise “Rezerv Yapı Alanı Kararı İptali Davaları” oldukları görülmektedir. 

Bu süreçte belediye yetkilileri tarafından projeye imza atan vatandaşlara “Tüm davalar kazanıldı” şeklinde 21.06.2022 tarihinde basın önünde bir açıklama yapılmıştı. 

Rezerv Yapı Alanı Özel İmar Planı İptal Davasında son durum nedir? 

İstanbul İdare mahkemesince…

“Beykoz İlçesi Tokatköy Mahallesi 487 Ada 3 Parsele İlişkin (Rezerv Yapı Alanı) Boğaziçi Alanı Geri görünüm ve Etkilenme Bölgesi Koruma Amaçlı Revizyon Nazım İmar Planı/3. Etap Değişikliği ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı'nın; dava konusu planlama alanında yaşayacak nüfusun 1715 kişi iken, plan değişikliği ile nüfusun 2950 kişiye çıkarıldığı, ancak ilave nüfusun ihtiyaçlarını karşılayacak donatı alanlarının oluşturulmadığı, Eğitim Tesis Alanı ve Yol Alanı fonksiyonlarının alansal olarak küçültüldüğü, Sağlık Tesis Alanına ilişkin ise herhangi bir öngörüde bulunulmadığı, Planlama alanında nüfus yoğunluğunun artırılmasının planlama alanındaki nüfus/donatı dengesini olumsuz yönde etkileyici ve donatı standardını düşürücü bir nitelik taşıdığı, bu nedenle şehircilik ilke ve esaslarına, planlama tekniklerine ve kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldığından, dava konusu planlarda hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline” karar verilmiştir. 

Mahkemenin bu kararı ile Rezerv Alan kararı için özel hazırlanan Rezerv Alanı İmar Planı iptal edilmiş ve bu suretle Tokatköy 487 ada 3 parsel “Plansız Alan” haline gelmiştir. 

İmar planı iptal edilmesine rağmen ilginç bir şekilde inşaat çalışmaları devam etmektedir. İmar olmayan yerde vatandaşa çivi dahi çaktırmayan belediye inşaatın devam etmesine nasıl müdahale etmiyor bilinmez, bu da sorulacak sorular arasında yer almaktadır. 

İmar planı dava dosyasına sunulan bilirkişi heyet raporunda bir detay dikkat çekiyor. Bölge halkının merak edip sorduğu ancak Belediyenin cevap veremediği sorulardan birine açıklık getirilmiştir. Nüfus 1715 kişiden 2950 kişiye nasıl çıkartılacaktır? Konut sayısını 662 bağımsız birimden 823 bağımsız birime çıkartıp %24 konut artışı yaparken, nüfus nasıl %72 arttırılacaktır? Belediye ve Bakanlığa kalan 161 bağımsız birime ortalama 8 kişilik aileler mi yerleştirilecektir? Ya da söylendiği gibi 823 bağımsız birim değil de daha mı fazla yapılacaktır? 

Belediye bu soruların cevaplarını “Rezerv Yapı Alanına” karşı açılan davada dosyaya sunduğu dilekçe ile vermiştir. 

Şöyle ki;

Belediye “Rezerv Yapı Alanı” davasına sunduğu dilekçe ile “Tokatköy’ün rezerv alan ilan edildiğini, buna bağlı olarak da Çubuklu’nun riskli alan ilan edildiğini” itiraf etmiştir.

İşte Belediyenin dilekçedeki itirafı:

“Emsal olarak sunulan dosyada bilirkişilerin aradığı bir şart da çevrede riskli alan ilanı yapılıp yapılmadığıdır. Huzurdaki dosyada bu şart yerine getirilmiştir. Beykoz İlçesi Çubuklu Mahallesi, Bakanlar Kurulunun 30.05.2018 tarih ve 2018/11931 sayılı kararı ile Riskli Yapı Alanı ilan edilmiştir. (Karar dilekçemiz ekinde sunulmaktadır.)”

Bunun açıklaması ise şudur: 

Rezerv Yapı Alanı ilan edilmeden evvel rezerv alan ilan edilen parsele komşu parselde riskli alanın belirlenmesi gerekmektedir. Yani esasında rezerv yapı alanı, riskli alanda bulunan vatandaşların riskli alandan alınarak rezerv alana transferi için alınan bir karardır. Böylelikle riskli alanda bulunan kişiler rezerv alanda ikamet edecek, bu aşamada ise riskli alandaki konutlar depreme dayanıklı hale getirilecektir. 

BELEDİYENİN BU BEYANI İLE TOKATKÖY’ÜN “ASIL” GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKMIŞTIR. 

  • Tokatköy 487 ada 3 parselin riskli alan olmadığını Belediye deklare etmiştir. 

  • Riskli alan Beykoz İlçesi Çubuklu Mahallesi’dir.

  • Tokatköy’de yapılması planlanan konutlara riskli alan olan Çubuklu’da yaşayan insanlar getirilecektir. 

  • Çubuklu’dan ne kadarlık bir nüfusun geleceği ise belli değildir. 

  • Belediye, riskli alan ilan edilen Çubuklu’daki insanları Tokatköy 487 ada 3 parsele getirerek Tokatköy halkını apaçık yok saymaktadır. 

  • Belediye bu itirafı ile Tokatköy’de yapılması planlanan konutlardan Tokatköy halkı yerine Çubuklu halkına daire verecektir. 

  • Belediye, 487 ada 3 parseldeki projeyi Tokatköy için değil Çubuklu için hazırlamıştır. 

Görüleceği üzere Belediyenin Çubuklu konusunu Tokatköy halkına izah etmesi gerekmektedir. 

Tokatköylü insanların sorduğu bazı sorular ise hala cevap bulmamıştır. Tokatköy’de yıkılan evlerin çürük olduğuna dair bir rapor yoktur, Tokatköy 487 ada 3 parsel riskli alan değildir. Bu hususlar artık Belediyenin de kabulündedir. Hal böyle iken imar barışından yararlanmış ve binalarını güçlendirmiş insanların evleri neden yıkılmıştır? Başkan Murat Aydın 21 Haziran 2022 tarihinde imza atan vatandaşlar ile belediye önünde yaptığı açıklamada (https://www.youtube.com/watch?v=7DUAA0XCCaQ&ab_channel=DostBeykoz) halka evlerinin çürük olduğunu ve bu sebeple kentsel dönüşüme gidildiğini ifade etmiştir. Fakat Belediye avukatının beyanına göre Tokatköy’ün riskli alan olmadığı ve Tokatköy’de riskli bina bulunmadığı açıkça ifade edilmektedir. Bilirkişi raporunda yer alan tespite göre fazladan 1235 kişi Çubuklu’dan Tokatköy’e mi getirilecektir? Çubuklu halkı 487 ada 3 parsele getirildikten sonra Tokatköylü vatandaşlara verilebilecek daire kalacak mıdır?

Başkan Murat Aydın 23 Ocak 2023’te yerel basına Tokatköy hakkında bazı açıklamalarda bulundu.(https://www.youtube.com/watch?v=5IAfqJ8doUU&ab_channel=BeykozDo%C4%9Fu%C5%9FHaber) Tokatköy’deki proje için insanlara “ANLATAMADIK” ifadesini kullandı. İmza atmayan 87 kişi için sürekli % 9 diyerek küçümseyen ve “fitneci-sahtekâr” ifadeleriyle ötekileştiren Başkanın, nasıl iletişim kuracağı konusunda uzman desteğine ihtiyaç duyduğu görülmektedir. İnsanlara bu şekilde ithamlarda bulunarak sulh yolunun açılmayacağı aşikardır. Açıklamada ki en doğru ifade ise “Devlet Babadır”. Evet babadır fakat babalar evlatlarına terörist demez, başkalarına dövdürmez, kolunu kırmaz, yerde sürüklemez, 5.000 polis ile gece baskını yapmaz ve sokağa atmaz. Anlaşılan Tokatköy halkı Başkan tarafından evlatlıktan reddedilmiş. Babalar adildir, evlatlarını birbirinden ayırmaz. “Herkes evlat sahibi olabilir fakat herkes BABA olamaz” sözünün doğruluğunu Tokatköy halkı maalesef yaşayarak öğrendi.  Başkan Murat Aydın konuşmasına, imza atmayanlar için “moloz parası alırlar” şeklinde tehditkâr dili kullanmaya devam etti. Bakan Murat Kurum ile katıldığı kentsel dönüşüm temel atma töreninde “imza atmayan hemşerilerimiz ile kucaklaşacağız” sözlerini sarf eden Murat Aydın, bunca hakaret ve tehditten sonra mağdurlar ile nasıl kucaklaşacak merak edilen konular arasında yer almaktadır. Başkan Murat Aydın parselde “Tapu Tahsis” ve “Yapı Kayıt Belgesi” olmadığı yönünde ki açıklamalarına devam etti. Başkanın bu bilgiyi Beykozlu olmamasından kaynaklı bilememesi normal fakat alt kadrosunun kendisini yanlış bilgilendirdiği gözden kaçmadı. Tokatköy 487 ada 3 parselin %85’i tapu tahsis belgesine %60’ı ise yapı kayıt belgesine sahiptir. Hatta 2 adet “tapu sahibi” vatandaş ile hiçbir şekilde anlaşma yapılmadan evleri zorla yıkılmıştır.

Tokatköy mağdurlarının Başkan Murat Aydın’a bir sorusu daha var. Başkanın sürekli telaffuz ettiği 662 kişi kimdir? Hak sahipliği hakkında açılan davada mahkemelere parselde oturan 614 kişinin ismi tebliğ edebilen Beykoz Belediyesi halâ 48 kişinin ismini açıklayamamıştır. Kim bu 48 kişi? Parsel dışından mı, Belediye personeli mi, Bakanlık çalışanı mı, Emniyet mensubu mu? Bu 48 dairenin kimlere “rezerv edildiği” merak edilen sorular arasında.

Tokatköy kentsel dönüşüm mağdurları 20 senedir tapu vaadi ile oy verdiği Ak Parti Belediyesine güvenerek çok ağır bedeller ödedi. Rezerv davasında da iptal kararı çıkması halinde birçok kişi bedel ödemeye devam edecektir. Fakat bu sefer bedel ödeyecek olan halk değil, yasaları ihlal eden yöneticiler olacaktır. Yöneticiler siyasi güçlerini kullanarak yasaları ihlal ederek yaptığı uygulamaların bir gün hesabını vereceğine Tokatköy mağdurlarının inancı tamdır. Şimdi Tokatköy Kentsel Dönüşüm Mağdurları “Rezerv Yapı Alanı” davasında verilecek kararı beklemektedir. 

Peki projenin iptal olması halinde ne olacak?

Haliyle ilk önce dava açanlar ve mahkemeler suçlanacaktır. Halbuki proje, yöneticilerin hataları, ihmalleri ve hukuku tanımamaları nedeniyle iptal edilecektir. Her ne olursa olsun dönüşüm mağdurları kentsel dönüşüm işine el atmakta kararlıdır. Halkı yerinden etmeden, rantsız, mağduriyet yaratmadan ve en önemlisi kamu yararına nasıl bir kentsel dönüşüm yapılır göstermek istiyorlar. Tokatköy Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ve aralarında bu mağduriyeti yaşamış diğer derneklerle birlikte bir imar plan hazırlığına girilmiştir. Bölge halkının yaşama tarzı ve ihtiyaçları gözetilerek hazırlanacak plan ve rezerv kararı için Bakanlık ve Büyükşehir’den onay istenecektir. Yeni imar planı kamuoyu ile ilerleyen günlerde paylaşılacaktır. 

Son olarak mağdurların tek dileği, Başkan Murat Aydın ve kadrosunun Zeytinburnu’ndaki başaramadığı projeler arasına Tokatköy’ü de eklememesidir.

Saygılarımla

Ahmet KANBUR