Yücel Çelikbilek, Eski Beykoz Belediye Başkanı...
Kars'ın Selim ilçesinde dünyaya gelen Çelikbilek küçük yaşlarda geçim sıkıntısından dolayı Beykoz'a taşınmıştı. Eğitim hayatını Beykoz'da tamamlamış Üniversiteyi ise İstanbul Üniversitesi'nde okumuştu.
Muhasebecilik ile meslek hayatına başlamış, Mali Müşavir olarak devam etmişti. Beykoz'da bir çok esnafın muhasebeciliğini yapan Çelikbilek, 1989 yılında Refah Partisi'nin Beykoz İlçe Başkanlığı görevine getirildi ve siyasi hayatının ilk başlangıcını yaptı.
Düzgün kişiliği ile herkesin sevdiği isim haline gelen Çelikbilek, 5 yıl ilçe başkanlığı görevini yürüttükten sonra 1994 yılında Refah Partisi'nin Beykoz Belediye Başkan Adayı oldu. Seçimleri güçlü rakipleri karşısında kazanan Çelikbilek, Beykoz'un 3'ncü Belediye Başkanı olmayı hak kazandı.
5 yıl Beykoz'a hizmet etme şerefine kavuşan Çelikbilek, 1999 yılında partisi tarafından tekrar aday gösterildi fakat seçimleri DSP adayı Alaattin Köseler'in kazanmasıyla birlikte severek yürüttüğü Belediye Başkanlığı koltuğundan oldu. Görevde bulunduğu süre içerisinde Beykoz’un her köşesinde önemli hizmetler yapmasının yanı sıra, borçsuz bir belediye devretmişti.
İBB Başkanı Ali Müfit Gürtuna ve Kadir Topbaş, Beykoz'da siyasetin duayeni olarak bilinen Çelikbilek'i yalnızlığa bırakmamış ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde Başkan Danışmanı ve Yerel Yönetimler Koordinatörü olarak göreve getirmişti. Ama onun aklı, fikri Beykoz'daydı ve Beykoz'a 2004 yılında aday adayı oldu ama AK Parti tarafından aday gösterilmemişti. Biraz kızmış olmalıydı ki 2009 yılında adaylık başvurusu yapmamıştı. Belki de şöyle demişti kendi kendine; "Talep eden değil, talep edilen olayım. Nede olsa borçsuz bir belediye bırakmıştım". Düşündüğü gibi de olmuş ve Genel Başkanları Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Sana Beykoz'da ihtiyacım var. Beykoz'da adayım sensin" demiş ve Beykoz'u ikinci kez Çelikbilek'e emanet etmişti.
2009 seçimleri Çelikbilek için bir rövanş maçı gibiydi. Çünkü 2009 yılında Belediye Başkanlığı koltuğunu ondan alan CHP adayı Alaattin Köseler ile yarışacaktı. Köseler ile kıyasıya geçen seçimleri az farkla kazanarak rövanş maçını kazanmıştı.
Çelikbilek'in en verimli çağı 2009 yılıydı. 1994-1999 yılları arası Beykoz Belediye Başkanlığı, 10 yıl İstanbul Büyükşehir Belediye tecrübesi ile beraber Beykoz'a daha fazla katkı sağlayacaktı. İBB'de edindiği dostluklarla Beykoz'da uygulayacağı projeleri hızlandıracak, daha fazla yatırımın gelmesini sağlayacaktı.
Tabi göründüğü gibi Beykoz öyle kolay bir yer değildi. İBB'de bitmiyordu her şey... Çünkü Beykozlunun bilmediği bir çok engel vardı karşısında. Bir şey yapmaya kalksa karşısına; "geri görünüm, etkilenme bölgesi, Boğaziçi öngörnümü, milli parkları, 2B'si, SİT alanları, Kültür varlıklar, vakıflar, milli emlak, orman" gibi kurumlar çıkacaktı karşısına.
Yani sen ne kadar iş yaparsan yap, sen ne kadar projeyi İBB'ye gönderirsen gönder birde bunun Ankara ayağı vardı. Ankara istemedikten sonra bu işler hep geri dönecek, onaylanmayacaktı.
Tabi vatandaş; Ankara çözmemiş, İBB çözememiş, yok kanun varmış, yok şunlar Beykoz'u koruyormuş ona bakmaz. İlla çözülecek illa çözülecekti. Çünkü Çelikbilek Beykozlunun beklentilerini büyütmüş; "metro, imar ve kentsel dönüşüm" gelecek demişti bir kere. Çelikbilek, bu sitemini İBB eski Teftiş Kurulu Başkanı Mustafa Tahmaz'ın kızının düğününde Kadir Topbaş'a kürsü de dile getirmişti. Çelikbilek şu ifadeleri kullanmıştı, "Beykozla ilgili projeleri açıklıyorsunuz. Sonra bizde vatandaşa bu projeleri yapacağız diyoruz ama sonrasında bakıyoruz ki projeler yapılmıyor ve biz vatandaşımıza yalancı durumuna düşüyoruz"
Çelikbilek'in Beykozla ilgili hayalleri olduğu ve bir şeyler yapmak istediği aşikar ortadaydı. Çelikbilek, bakanlara aradığında "buyur ağabey" diye telefonu açılıyordu. Ağabey diye seslendikleri adam, efendiliğini ve saygısını hiç bozmuyor ve "Sayın Bakanım şu mahallenin sorununu çözmemiz lazım ve hızlandırmamız lazım" diyor ve Beykoz'un bir çok sorunu çözebiliyordu.
Şeyh uçmaz, müridi uçurur!
Anlayacağınız Çelikbilek Beykoz için çok şey yapmak istedi ama yapamadı. Yapamadı ama neden ?
Bir çok şeye imza attığı doğrudur. Her ne kadar "Yücel Çelikbilek Beykoz için hiçbir şey yapmadı" deselerde Çelikbilek, Beykoz için çok şey yaptı. "Kültür merkezleri, yolları, kaldırımları, alt yapıları, mesire alanları, okulları, camiler, kütüphane, vs vs... Ee peki eksik neredeydi.... İşte mesele burada başlıyor.
Şeyh uçmaz, müridi uçurur derler ya hani... Olay aslında tamamen burada başlıyor. 21. YY'dayız ve teknoloji aldı başını gitti. Haliyle sosyal medya hesapları ve PR işleri de önem arzetmeye başladı. PR (Public Relations), bir kişi veya kurum için halkın genel algısını başarılı şekilde iletişim kanallarının kullanılarak yönetilmesidir. Yücel Çelikbilek'in 17 başkan danışmanı vardı. Peki Çelikbilek'in 17 tane danışmanından hangisi bu konular hakkında fikir verebilirdi. Hep birlikte danışmanları hatırlayalım; "Erdal Öztürk, Muhammed Küçükkonuklar, Zeki Durmuş, İsa Sucuoğlu, Sadık Ali Uslu, Salih Birinci, Nevin Çalışkan, Yahya İpek, Ali Zengin, Erdoğan Coşkun Çap, Nevzat Oral, İbrahim Hocaoğlu, Taşkın Kavzoğlu, Nazım Keskin, Namık" gibi isimler vardı.
Burada bir kaç yaş grubu hariç hepsi 50 yaş üzerindeydi. Hatta bu kişiler emekli olmuş kişilerdi. Ama hiçbiri itiraz etmemişti. Neden itiraz etsin ki aldığı emekli maaşının 3 katı maaş alacaktı. "Ben, Beykoz Belediyesi'ne ne katkı sunarım, ne biliyorum da danışacak" diyecek değildiler ya...
Yücel Çelikbilek'in bu danışmanları arasında bir kişi, bilemedin 2 kişiden fazlasına bir konu danıştığını düşünmüyorum. Danıştıysa bile Yücel Çelikbilek'e herhangi bir fikir verebileceğini düşünmüyorum. Fikir danıştı, ben şu fikiri verdim diyen varsa ha böyle gelsin.
Bu isimleri Çelikbilek seçim dönemlerinde siyasi amaçlı yanına almıştır. Bu isimleri alırken susturmak amaçlı aldığı aşikar ortadadır. Neden mi böyle diyorum? Danışmanların bir kaçını sırasıyla anlatırsam sanırım daha net anlaşılmış olur.
İşte Çelikbilek'in bazı danışmanları;
Erdal Öztürk: 2004-2014 yılları arasında CHP Meclis Üyeliği görevini yürüttü. 2014 yılında CHP Meclis Üyesi Aday Adayı oldu ve sıralamaya giremedi. Yücel Çelikbilek, seçim öncesinde danışmanlık teklifinde bulundu. Bu teklifini kabul eden Öztürk, aradan bir süre geçti. CHP'den AK Parti'ye geçen Öztürk, AK Partiliden daha AK Partili olmuştu.
Muhammed Küçükkonuklar: Genel olarak cenazelere, mevlidlere katılırdı. Belediyenin dualarını yapardı. Emeklilik sonrası danışmanlık güzel bir işti.
Zeki Durmuş: Muhammed Küçükkonuklar'ın kankasıydı. Yapışık ikizler gibiydiler. Aynı işi yapıyorlardı.
İsa Sucuoğlu: Beykoz Belediyesi'nin en eski personelidir. Yaşı sanırım 70'i geçmiştir. Muharrem Kaşıtoğlu'nun Saadet Partisi'nden aday olması sonrası AK Parti'den istifa etti. Belediye de cenaze işleriyle ilgilenirdi.
Sadık Ali Uslu: 2014 yerel seçimleri öncesi MHP'den ayrılarak bir düzüne insanla AK Parti'ye katılmıştı ve Çelikbilek'in siyasi hamlelerinden biriydi.
Salih Birinci: 2009 yerel seçimlerinde SP Beykoz Belediye Başkan Adayıydı. Aldığı oy yüzünden AK Parti'ye zorluklar yaşatmıştı. Çelikbilek, 2014 yerel seçimleri öncesi Birinci'yi de partiye katarak önünden bir engeli kaldırmıştı.
Nevin Çalışkan: Bir dönem Yücel Çelikbilek'in Başkan Yardımcılığı görevini yürüttü. Müzikle ilgilenirdi.
Yahya İpek: Ne iş yapar bilmiyorum.
Ali Zengin: Beykoz'un ilk Belediye Başkanıydı.Beykoz için pek bir şey yaptığı söylenemez ama Beykoz Belediyesi'nde yıllarca görev yaptı. Arada da olsa bir kaç şey danıştığını düşünüyorum.
İsimleri ve yaptığı işleri ile danışmanları yazdım. Şimdi demem o ki, siz olsanız bu danışmanlara hangi konuları danışır, hangi fikirleri alabilirdiniz? Kendimi Çelikbilek'in yerine koyacak olursam eğer bu isimlerin hiçbirine ne bir konu danışır, ne bir fikir danışırdım.
Yücel Çelikbilek Allah'tan şeyh değil. Hani dedik ya "şeyh değil, müridi uçurur" diye. Bu danışmanlarla şeyh olmaya kalksa bırakın uçmayı, tepe takla olurdu.
"Tepe takla olurdu diyeceğim" ama zaten tepe takla olmuş ve Yücel Çelikbilek Beykoz'un günah keçisi ilan edilmişti.
Bu danışmanlar; ne PR çalışmalarına katkı sunabildiler, ne de farklı bir projeyle Çelikbilek'in karşısına çıkabildiler. Sanırım Çelikbilek'in karşısına çıktıkları zaman sanırım ay başı olmuştur diye tahmin ediyorum.
Çelikbilek'in, Murat Aydın gibi bir ekibi olmuş olsaydı herkes övgüyle söz ediyor, eksiklerini görmüyor olurdu. Yani bardağın dolu tarafını görür, boş tarafını görmezdi. Bu yüzden Yücel Çelikbilek'i günah keçisi ilan etmeyi bırakalım. Başarısızlığın tüm müsebbibi danışman ekibidir.
Tabi bu vatandaşlardan bazıları Yücel Çelikbilek'in tekrar aday gösterilmeyeceğini öğrendikten sonra istifa etmesi onurlu bir duruştu.
Murat Aydın'dan danışmanlık isteyip "HAYIR" cevabı aldıktan sonra hangi ahlak kurallarına uyuyordu bu da tartışılır.
Yazıma Şeyh Edebali'nin damadı Dursun Fakıh'ın sözleriyle sonlandıracağım;
"Evlat (Orhan Gaziye hitaben)
Öyle insanlar göreceksin ki
Kuzuyu yemek için
Tilkiyle plan yapacaklar..
Kurtla birlikte öldürecekler..
Çobanla birlikte yiyecekler..
Sahibiyle birlikte yas tutacaklar.."
Yorumu kamoyunun bırakıyorum.
- - - -